Bulut Teknolojisi Hakkında Bilmedikleriniz ve Bulut Teknolojisinin Tarihi

06.01.2018

Yeni bir teknolojinin tanıtılmasıyla akla ilk gelen “Ne zaman icat edildi?” “İlk olarak kim buldu?” ve “Geleceği için beklentiler nelerdir?” gibi sorulardır. 

1

Bulut Teknolojisi Hakkında Bilmedikleriniz ve Bulut Teknolojisinin Tarihi

Bulut Teknolojisinin Tarihi

Yeni bir teknolojinin tanıtılmasıyla akla ilk gelen “Ne zaman icat edildi?” “İlk olarak kim buldu?” ve “Geleceği için beklentiler nelerdir?” gibi sorulardır. Bulut teknolojisi göz önüne alındığı zaman 21.yüzyılda başlayan durumları, ürünleri ve fikirleri düşünüyoruz. Bu tam olarak doğru değil. Bulut kavramları yıllardır vardı ve bu nedenle biz de bu yazımızda size bunun tarihini anlatacağız.

Basitçe ifade edersek, bulut bilişim, bilişim hizmetlerinin (sunucular, depolama, veri tabanları, ağ, yazılım, analitik ve daha fazlası) internet üzerinden sunulmasıdır. Bu bilişim hizmetlerini sunan şirketler, bulut sağlayıcılar olarak adlandırılır ve genellikle, evde su veya elektrik için nasıl faturalandırılıyorsanız ona benzer şekilde, kullanıma dayalı bir biçimde ödeme yapmanızı isterler.

Bulut Bilişimin Kullanımı

Muhtemelen farkında olmasanız bile şu anda dahi bir bulut bilişim sistemi kullanıyorsunuzdur. E-posta göndermek, belgeleri düzenlemek, film izlemek, TV izlemek, müzik dinlemek, oyun oynamak veya resim ve diğer dosyaları saklamak için çevrimiçi bir hizmet kullanıyorsanız, bulut bilişim ile haşır neşirsiniz demektir. İlk bulut teknolojisi hizmetleri neredeyse on yıl öncesine dayanıyor, ancak şimdiden çok çeşitli kuruluşlar -küçük şirketlerden küresel şirketlere, devlet kurumlarından kâr amacı gütmeyen kuruluşlara kadar- her türlü sebepten dolayı bu teknolojiyi sıklıkla kullanıyorlar.

Peki bulut teknolojisi ile neler yapılabilmektedir?

Yeni uygulamalar ve hizmetler oluşturabilirsiniz

Veri depolayabilir, yedekleyebilir ve kurtarabilirsiniz

Ana web siteleri ve bloglar açabilirsiniz

Ses ve video akışı sağlayabilirsiniz

Talep üzerine yazılımlarınızı bu teknoloji üzerinden sunabilirsiniz

Veri analizi yapabilirsiniz

Bulut Teknolojisinin tarihinden bahsetmeden önce yararlarını anlatmamız daha iyi olacaktır.

Bulut bilişim kullanıcılara şu avantajları sağlar:

Maliyet

Bulut bilişim, donanım ve yazılım satın almaktan ötürü ortaya çıkan sermaye giderlerini kaldırır ve veri merkezlerini (sunucuların rafları, güç ve soğutma için yirmi dört saat kullanılan elektriği, altyapıyı yönetmek için gereken BT uzmanları) kurup çalıştırır. Bu sayede firmaların maliyetleri de ciddi anlamda azalmış olur.

Hız

Çoğu bulut bilişim hizmeti hızlıdır. Sadece kendi kendisine hizmet vermesinden ötürü tek bir tıklamayla birçok iş hızlı bir biçimde halledilebilmektedir.

Küresel ölçek

Bulut bilişim hizmetlerinin yararları arasında küresel ölçeklendirme özelliği bulunur. Bulut teknolojisinde coğrafi konumların bir önemi yoktur. Hizmetleri dilerseniz başka bir ülkeden de alabilirsiniz.

Verimlilik

Yerinde veri merkezleri genellikle çok fazla “raf ve yığın” gerektirir. Bulut bilişim, bu görevlerin çoğuna olan ihtiyacı ortadan kaldırır, böylece ekipler daha önemli iş hedeflerine ulaşma konusunda zaman harcayabilir.

Performans

En büyük bulut bilişim hizmetleri dünya çapında güvenli veri merkezleri ağında çalışır. Bu nedenle de performansları ciddi anlamda yüksektir.

Güvenilirlik

Bulut bilişim, veri yedekleme, kurtarma ve iş sürekliliğini daha kolay ve daha ucuz hale getirir, çünkü veri bulut sağlayıcısının ağında birden fazla yedekli siteye barındırılabilmektedir.

Kapasite

Altyapı kapasite ihtiyaçlarınız hakkında tahmin yapmanıza gerek kalmaz. Bulut bilişim kapasiteden kaynaklanan sorunları ortadan kaldırır. İhtiyacınız olana anında erişebilir ve yalnızca birkaç dakika içinde bildirimde bulunarak gerektiği gibi kapasite artımı yapabilirsiniz.

Bulut Teknolojisinin Tarihi

Bulut bilişimin tarihi, 1960'larda bir “galaksilerarası bilgisayar ağı”nın ilk kez önerilmesi ile başlamaktadır.

Peki bulut bilişimi kim icat etti?

Bulut bilişim, şebeke ve yardımcı bilgi işlem, uygulama hizmeti sunumu ve bir hizmet olarak yazılım (SaaS) içeren bir dizi aşamalardan geçmiştir, ancak küresel bir ağ üzerinden bilgi işlem kaynaklarının sunulmasına yönelik kapsamlı bir kavram olarak 1960'larda ortaya çıkmıştır. 1969'da İleri Araştırma Projeleri Ajansı Ağı'nın (ARPANET) geliştirilmesinden sorumlu olan JCR Licklider tarafından “galaksiler arası bilgisayar ağı” fikri tanıtılmıştır. Onun vizyonu dünyanın her yerindeki herkesin birbiriyle bağlantılı olması ve herhangi bir yerden program ve verilere erişmesi amacını taşıyordu.

Diğer uzmanlar, bulut kavramını, 1960'lara dayanan hizmet bürosuna benzer şekilde, kamu yararı olarak sunulan hesaplama fikrini öneren bilgisayar bilimci John McCarthy'ye atfediyorlar. Bir süre sonra, 1970 civarında, sanal makineler (VMs) kavramı oluşturuldu. VMware gibi sanallaştırma yazılımları kullanılarak, yalıtılmış bir ortamda aynı anda bir veya daha fazla işletim sistemi yürütmek mümkün hale geldi. Bilgisayarlar (sanal), tamamen farklı bir işletim sistemi çalıştırabilen bir fiziksel donanım içinde kullanılmaya başlandı. VM işletim sistemi, 1950'lerin paylaşılan ana bilgisayarını bir sonraki seviyeye taşıyarak, tek bir fiziksel ortamda birden fazla farklı bilgi işlem ortamının kullanılmasına izin verdi. Sanallaştırma teknolojiyi ilerletti ve iletişim ile bilginin evriminde önemli bir katalizör haline geldi.

90'lı yıllarda ise, telekomünikasyon şirketleri sanallaştırılmış özel ağ bağlantıları sunmaya başladı. Tarihsel olarak, telekomünikasyon şirketleri sadece tek bir noktadan diğer noktaya veri bağlantısı hizmeti sundu. Yeni sunulan sanallaştırılmış özel ağ bağlantıları aynı hizmet kalitesini daha düşük bir maliyetle sunmaya başladı. Daha fazla kullanıcının kendi bağlantılarına sahip olmasını sağlamak için fiziksel altyapı oluşturmak yerine telekomünikasyon şirketleri artık kullanıcılara aynı fiziksel altyapıya ortak erişim sağlayabilecek hale geldi.

Gelişme Sürekli Olarak Yaşandı

60'lardan beri, bulut bilişim yıllar boyunca gelişti. Web 2.0’ye bunun en yeni evrimi de diyebiliriz. Ancak, internet 1990'larda sadece önemli bir bant genişliği sunmaya başladığı için, kitleler için bulut bilişimi geç gelen bir teknoloji oldu. Bulut bilişimi tarihinin ilk kilometre taşlarından biri, 1999 yılında Salesforce.com'un kurulmasıydı ve bu da kurumsal uygulamaları basit bir web sitesi üzerinden sunma konseptine öncülük etti. Müşteri ilişkileri yönetimi servisinin hizmetleri, hem uzman hem de yaygın yazılım firmalarının internet üzerinden uygulama sunmaya başlamasını sağladı.

Bulut, hizmetlerini ve kullanışlılığını daha iyi anlayan şirketler o zamanlar ciddi anlamda popülerlik kazandı. Az önce de belirttiğimiz gibi 99'da, Salesforce adımı, teknolojinin başarıyla kullanılmasının en önemli ve popüler örneği oldu. Bunu, daha sonra kullanıcılara yazılım programları sunmak için İnterneti kullanma fikrine öncülük etmek için kullandılar.

2000'li Yıllar

2002 yılında Amazon, web tabanlı perakende satış hizmetlerini tanıttı. Çözülmesi gereken bir problem olarak kapasitelerinin sadece yüzde 10'unu kullanmayı düşünen ilk büyük işti. Bulut Bilişim Altyapısı Modeli, bilgisayarlarının kapasitesini daha verimli kullanabilmeleri için esneklik sağladı. Kısa bir süre sonra diğer büyük organizasyonlar da bunun örneklerini takip etti.

2006 yılında Amazon, diğer web sitelerine veya istemcilere çevrimiçi hizmetler sunan Amazon Web Servisleri'ni başlattı Amazon Web Hizmetleri'nin sitelerinden biri, depolama, hesaplama ve “insan zekası” dahil olmak üzere çeşitli Bulut tabanlı hizmetler sundu. Amazon Web Services'ın bir başka sitesi Elastic Compute Cloud aracılığı ile de sanal bilgisayarlar kiralayarak kendi programlarını ve uygulamalarını kullanma imkanı elde eden insanlar var.

Aynı yıl, Google da Google Dokümanlar hizmetlerini başlattı. Google Dokümanlar aslında iki ayrı ürüne, Google E-Tablolarına ve Writely'ye dayanıyordu. Google, Writely'i satın alarak, kiracılara belgeleri kaydetme, belgeleri düzenleme ve bloglama sistemlerine aktarma olanağı sundu. Bu internet alemi için çok önemli bir adımdı.

Aşağıdaki listede kısaca bulut bilişimin gelişimi açıklanmaktadır:

Grid Computing: Büyük problemleri paralel hesaplama yöntemi ile çözme.

Yardımcı bilgi işlem: Ölçülen bir hizmet olarak bilgi işlem kaynakları sunar.

SaaS: Uygulamalara ağ tabanlı abonelikler oluşturur.

Bulut bilişim: Her zaman kaynaklara her yerden erişim imkanı sağlar.

LinkPlus olarak bulut bilişim çözümlerimiz için bizimle iletişime geçebilir, kurumunuz için en uygun çözümleri keşfedebilirsiniz.